"I have always imagined that Paradise will be a kind of library." Jorge Luis Borges
Mahallemizdeki halk kütüphanesini keşfettim. Hem de taşındıktan tam üç sene sonra! Bunca zamandır neredeymiş aklım diye sorup duruyorum şimdi. Queens'teki kütüphane ağında yaklaşık elli birim var(mış). Yani sadece Queens'te elli kütüphane var. Bunun Brooklyn'i, Manhattan'ı, Bronx'u, Staten Island'ı var. Varın bu şehirdeki kütüphane sayısını siz düşünün. İstediğiniz kitap mahallenizdeki kütüphanede yoksa internet üzerinden istiyorsunuz, diğer birimlerden geliyor. Bekleme süresi bir en fazla iki hafta. Bunun yanı sıra kütüphanelerin geniş de bir film koleksiyonu var. Burası benim gibi açgözlüler için tam bir mabed. İstediğiniz kadar açgözlü olabilirsiniz çünkü her şey bedava! Ne zaman gitsem elim kolum film dolu çıkıyorum içerden. Haftada en az iki gün ordayım. İçerisi her daim dolu. Yaşlısı, genci, öğrencisi, emeklisi her kesimden insan kütüphanenin üyesi.
Hayatında ilk defa kütüphane görmüş biri gibi davranıyorum ama mazeretim var. Bizim okulun kütüphanesi daha çok akademik kitap ağırlıklı. Romanları genelde okulun bağlı çalıştığı diğer kütüphanelerden istemek gerekiyor. Romanlarla dolu rafların olduğu bir bölüm bulunmadığı için, mahalledekinde de özellikle o raflar dolu olduğu için cennette dolaşıyormuşcasına bir his geliyor içime kütüphanedeyken. Gördüğüm herkese halk kütüphanesine üye olmaları gerektiğini söylüyorum ama benim kadar heyecanlananına henüz rastlamadım. Her şeye internetten erişilebilen bir çağda kütüphaneler gereksizlik olarak görülüyor artık. Rafların arasında dolaşıp kitapları ellemeye bayılan, bunu yaparken saatlerinizi harcayan biriyseniz anlayabilirsiniz sanırım beni. Kitaplara internet üzerinden ulaşmak çok kolay ve zaman kurtarıcı ama binlerce kitabı yanyana görmek, aralarında dolaşmak, aldığınız kitabın sizden önceki yolculuklarını merak etmek, işte bunların verdiği zevk bambaşka. İşte bu yüzden viva kütüphaneler!
Not 1: Kitap satın alma(ma) orucuna başladım. Uzun bir süre kitap satın almayacağım. Yani istisnai durumlar elbette olabilir ama bu sene kütüphane kullanımının sınırlarını zorlamayı düşünüyorum.
Not 2: Borges'in cenneti bir kütüphane olarak tasvir ettiğini başlığı attıktan sonra öğrendim.
Basliga tum kalbimle katiliyorum :)
YanıtlaSil