Bu aralar Kore dizileri izliyorum. Bu durum televizyon seyirciliği "kariyerimde" bir ilk. Şimdilik üç dizi izledim, K-dramalara dair de epey bir fikrim oluştu sanırım ama bu postada en son izlediğim ve bir Netflix yapımı olan Remarriage and Desires hakkında konuşacağım. Öncelikle dizinin fragmanı inanılmaz cezbedici. Hikayenin karanlık bir atmosferi olduğunu hemen hissettiriyor. Intro kısmında çalan Wicked "skip intro" yapmanızı her seferinde engelleyecek kadar bağımlılık yaratıcı. Diziden hiç haberim yoktu ama Netflix algoritmaları sağolsun platformda iki Kore dizisi izleyince hemen çarkları çalıştırdı ve önüme düşürmekte zaman kaybetmedi.
Remarriage and Desires aşk soslu bir intikam hikayesi. Hikayenin merkezinde beş karakter var. Bunlardan ilki kocasının ihanetine uğramış bir kadın. Kocası, boşanma isteğini dile getirdikten kısa süre sonra intihar ediyor çünkü aslında o da evlenme hayali kurduğu kadının ihanetine uğramış. Bu durum asıl kadının intikam hislerini tetikliyor ve kocasının "katili" olan "şeytani" kadının peşine düşüyor. İntikam "perisi" olan ablamızın eski sevgilisi ile bir teknoloji şirketinin CEO'su olan zengin ve bekar ikinci erkek de bu dansa dahil oluyor zira bu dört karakterin yolu evliliğin duygularla değil rasyonalite ile yapılması gerektiğini savunan (beşinci karakterimiz) Ms. Choi'nin evlenecek partner bulma şirketi Rex'de kesişiyor. Zengin koca peşindeki şeytani güzel genç CEO'nun, ihanete uğramış kadın şeytani güzelin, eski sevgili de ihanete uğramış ablanın peşine düşüyor. Tam bir "kasap et, koyun can derdinde" canlandırması.
Diziyi büyülenmiş gibi izlemeye başladım zira yarattıkları atmosfer bir girdap gibi içine çekiverdi. Fakat aksayan yanlarını fark etmek uzun sürmedi. Dizinin en zayıf yanı senaryonun zekice kotarılmış bir intikam planı anlatmaması (deal breaker). Bir diğer mesele ise karakterlerin sığlığı. Yani çok iyi melek gibiler ve çok kötü şeytan gibilerin turnuvası gibi. İzleyici olarak kimi seçmeniz gerektiği çok açık. Mesela intikamcı kadının en (tek?) önemli özelliği eğitimli bir anne olması. Bir de çok dürüst olması. Onun karşısına yerleştirdikleri şeytani kadına derinlik katmakla iyice "evil" bir karaktere dönüştürmek arasında kalmışlar. Erkeklerin kaderine ise şeytani kadının baştan çıkarıcılığı ile namuslu kadının masumluğu arasında savrulmak düşmüş.
"Biz bu diziyi neden izleyelim?" diye soracak olursanız cevabım "atmosferi için" olur. İnsanın sahip olduğu hırslarını ve medeniyet maskesinin sıyrıldığı anlarda saklayamadığı vahşi yanını ortaya koymasını sevdim açıkçası. Keşke daha özenli bir intikam senaryosu ve katmanlı karakterleri olsaydı. Belki bir gün öylesine de denk gelirim.