HERE WE MEET AGAIN (2023) |
Kore dizilerine geçiş yaptıktan sonra Hollywood'a geri dön(e)meyeceğimi anlamıştım ama Çin yapımı dizilere geçmek hiç aklımda yoktu. Bahar aylarında yayınlanan ve hemen popülerleşen «Here We Meet Again» sosyal medyada yeni yeni takip etmeye başladığım hesapların paylaşımlarıyla gündemime girdi. Nereden çıktığını anlamadığım bir iştahla izlemeye başladım. Bir oturuşta ilk üç bölümü devirince Kore dizileri ile olan ilişkimi «on hold» statüsüne geçirdim (böyle de nankörüm). Fakat o sırada farkında olmadığım «küçücük» bir detay vardı. Kore dizilerinden alışkanlıkla 16 bölüm süreceğini tahmin ederek başladığım dizinin 32 bölümde biteceğini bilmiyordum. Öğrendiğimde ufak ölçekli bir şok yaşadım. (O günden beri Çin dizilerine temkinli yaklaşıyor, her popülerleşen diziye gözü kapalı atlamıyorum sevgili okur.)
Bu uzun ve lüzumsuz girişin ardından gelelim asıl konumuza: «Here We Meet Again» lisede birbirini sevmiş ama kavuşamamış aşıkların seneler sonra (ikisi de yetişkin olduğunda) tekrar karşılaşmaları ve birbirlerine yeniden aşık olmaları üzerine kurulu bir romantik komedi. Xiang Yuan (esas kadın) zengin bir ailenin çocuğu. Anne-babasını küçük yaşta kaybeden genç kadını ve erkek kardeşini dedeleri yetiştirmiş. Xiang Yuan üniversite mezunu ama asıl «mesleği» bilgisayar oyunu oynamak. Hatta ünlü bir gamer personası var. Yüzünü maskeyle gizlediği için hayranları kim olduğunu ve neye benzediğini bilmiyor.
XIANG YUAN |
XU YAN SHI |
Kader, bu bahtsız aşıkları seneler sonra aynı işyerinde karşılaştırmasın mı? Söz konusu işyeri de rastgele bir yer değil hani. Xiang Yuan'ın, hayattaki yegâne derdi torununu evermek olan dedesinin yan şirketlerinden biri. Dedenin «ölümü gör evlen» baskısından bunaldığı için onunla pazarlığa oturan Xiang Yuan, gamer kariyerini bir kenara bırakıp şirketin IT bölümünde işe başlıyor. Yaptıkları anlaşma şöyle: eğer bir sene içinde şirketin kârlılığını artırabilirse, dedesi «tövbe edecek» ve bir daha evlilik bahsini açmayacak. Peki Xiang Yuan'ın paraşütle indiği IT bölümünün başında kim var? Onun mekân sahibi olduğundan bihaber Xu Yan Shi tabii ki! Fakat kimsenin farkında olmadığı bir detay var. Birileri şirketin ve aynı zamanda masum, zeki, çalışkan, fedakâr, gururlu ve daha bilimum pozitif özelliği isim kartı gibi göğsünde taşıyan Xu Yan Shi'nin kuyusunu kazıyor!
AŞK DESEN VAR, ENTRİKA DESEN, O DA VAR! |
Aslında birçok farklı meselenin içine gömülen bir aşk hikayesi ile karşı karşıyayız. Sınıfsal farklılıklar, şirket içi entrikalar, (düşük doz milliyetçilik içeren) ulusal başarılar, ekip içi dayanışma, kardeşlik ve aile bağları gibi konular örülmüş hikayenin etrafına. Fakat: iyiler, ufak tefek (affedilebilir) hatalar yapsalar da hep çok iyi, kötüler ise karikatürize kötüler. Bir nevi Gargamel kötülüğü ya da Daltonlardaki Avarel kötülüğü gibi. Özlerinde kötüler ama aynı zamanda avanaklar ve bu yüzden kendilerini ele veriyorlar. Üstelik planladıkları kötülüğü de tam yapamıyorlar. Yani hasar bırakamıyorlar. Öte yandan arkadaşlık ve iş ilişkilerinin sürekli romantize edildiği bir ortam var. Aşılması gereken zorlukların ise üstesinden gelinmesi görece kolay ve çoğunlukla kişinin bu yöndeki iradesine bağlı. Yapısal faktörlerin etkisi yok anlayacağınız.
OFFICE BOYS |
Biraz da dizinin sevdiğim özelliklerinden bahsedeyim. Öncelikle, sürükleyici bir anlatımı var. En son hangi dizinin böylesine müptelası oldum da bir oturuşta üç bölüm izledim hatırlamıyorum. Özellikle 20li bölümlerin ortasına kadar hiç sıkılmadan seyrettim. (Sonrasında tempo düştü ve işler değişti). Dizinin mizah anlayışı da iyi. Esprili diyalog bolluğu söz konusu ve bu durum baş karakterlerle sınırlı değil. Yardımcı rollerin de kendine has hikâyeleri ve mizahi dilleri var. Ayrıca, dizide ciddi bir karakter gelişimi söz konusu. Üstelik bunu yavaş bir akış içinde yapıyorlar. Dizideki birçok karakter, birbirleriyle kurdukları ilişkilerin ve yaşadıklarının etkisiyle dönüşüyor. Başladığı haliyle bitiren pek kimse olmadı açıkçası, kısmetse olur dede dahil! Başrollerin uyumu mükemmeldi. Özellikle Xiang Yuan rolünde Janice Wu'nun oyunculuğuna bayıldım. Romantik-komedi türünde oynamak için dünyaya gelmiş gibiydi. Dizi, iki karakterin geçmişini yavaş ve parça parça anlatıyor. İlişkilerinin reel zamandaki gelişimini, geçmişte yaşadıkları ile birlikte ele almak, hikayeyi dinamik ve sürükleyici kılıyor. Dizinin sinematografisi de çok başarılı ve seyir zevkini artıran bir etken. Son olarak, karakterlerin geçmişteki hallerini oynayan çocuk oyuncuları sevmemek imkansız. Dolayısıyla, senaryodaki açıklara, gereksiz uzattıkları için yavaşlayan temposuna rağmen romantik komedi türü tutkunları bir şans vermeli derim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder