Bir gece vakti, karanlıklar içinde ayrıldım İstanbul'dan. Uçak gökyüzüne havalanırken, var gücüyle bastıran uykumla savaşıp zar zor açık tutabildiğim göz kapaklarımın arasından baktım aşağıda ışıldayan şehre. Doğduğum şehre. Büyüdüğüm şehre. İlk gençliğimden beri kaçıp uzaklaşmak istediğim şehre. Sevdiğim insanları barındıran şehre. Gece bize sunduğu durgun ve vakur suretinin ardında ne zorluklar, yalnızlıklar sakladığını bilerek hem de. İstanbul bir kez daha küçüldü, küçüldü ve kayboldu. Bir kez daha izledim yavaş yavaş silinişini gözlerimin önünden. Geride bıraktıklarımı düşündüm, ağladım, ağladım ve sustum.
Şimdi Mayıs ayında bıraktığım yerden yola devam etme zamanı.
Uzun, yorucu ve beklentilerle dolu bir sene başlamak üzere.
Yine, yeniden New York'tayım.
Şimdi Mayıs ayında bıraktığım yerden yola devam etme zamanı.
Uzun, yorucu ve beklentilerle dolu bir sene başlamak üzere.
Yine, yeniden New York'tayım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder