Geçtiğimiz haftasonu Profilo AVM'de Shirley isimli oyunu izlemeye gittik. Bir alışveriş merkezinde tiyatro izleme fikri biraz garip gelse de, film izlemeye alıştırılmış bünyelerimiz pek de yadırgamadı. Konusunu okumaya bile gerek görmeden, sırf Sumru Yavrucuk oynuyor diye girdim salona. Oyunun hemen başında fenalaşan bir teyze ile önce ne olduğunu anlamayan sonrasında konsantrasyonu bozulduğu için sinirlendiğini düşündüğüm Sumru Yavrucuk'u saymazsak akşamımız olaysız geçti. Fenalaşan teyze dışarı çıkarıldıktan bir süre sonra salona geri döndü ve oyunun kalanını izledi neyse ki.
Sumru Yavrucuk'un hem yönetmenliğini yaptığı hem de baştan sona tek başına sırtladığı oyun, 40lı yaşlarının başında, çocukları evi terk edecek kadar büyümüş, kocası ile bir zamanlar içine düştüğü aşkın külleri soğumuş İngiliz bir kadının hikayesini anlatıyor. Evine daha doğrusu mutfağına hapsolmuş, duvarlarla konuşan yalnız bir kadın Shirley. Kocası ile paylaştıkları ortak hiçbir şeyleri kalmamış, bu duruma nasıl geldiklerine kendi de şaşıran, ama bir yandan da alıştığı düzenin sınırları dışına çıkmaktan ölesiye korkan bir kadın. Bir yandan da zeki ve komik bir kadın. Tüm o evcimen hallerinin yanında zehir gibi çalışan bir aklı ve külyutmayan bir tarafı var. En yakın arkadaşı Jane ise Shirley'nin yaşadığı hayatın antitezi, onun olmadığı ne kadar şey varsa hepsinin yürüyen bir temsili adeta. Zincirlerinden kopmuş biri Jane, aklının estiği gibi yaşayan ve çevresindekilerin ne dediğine aldırmayan. Peki Shirley'e sunduğu "akıl almaz" teklifle arkadaşının hayatını nasıl etkileyecek? Oyun bu soruya yanıt ararken, Shirley kadın-erkek ilişkilerini, kadın kelimesinin taşıdığı farklı anlamları, anneliği hayatının merkezine koyan kadınların çocukları büyüdükten sonra yaşadığı yalnızlığı, kadın cinselliğinin toplum tarafından bastırılışını, evlilik müessesesinin mutlu bir son olup olmadığını tartışmaya açıyor. Kendi hesaplaşmalarına, yaptığı bu tartışmalara seyirciyi de ortak ediyor. 1986'da İngiltere'de prömiyerini yapmış oyun, aradan geçen otuz yıla rağmen güncelliğini koruyor. Zira son otuz senede her ne kadar dayatılan toplumsal rollerde birtakım çatlaklar oluşturulduysa da kadının yerini evi hatta o evin bir odası -mutfak- gören anlayış genel geçerliliğini kaybetmiş değil. Bununla birlikte, oyunu izlerken Shirley'nin, sosyo-ekonomik sınıf, ırk/etnisite, cinsel yönelim, yaşanılan coğrafya vs. gibi değişkenler üzerinden farklılaşan kadın deneyimlerinden sadece birini aktardığını hatırda tutmakta fayda var. İzlemeyi düşünenlere şimdiden iyi seyirler.
Shirley
Tebdil-i Mekan Prodüksiyon Tiyatrosu
Yöneten: Sumru Yavrucuk
Yıldız Karnesi: *** 1/2
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder