Amerika'nın en sevdiğim özelliklerinden biri tatillerin 23 Nisan, 30 Ağustos gibi belirli günler olmaması. Onun yerine Eylül'ün ilk pazartesisi, Ekim'in ikinci pazartesisi gibi günler seçmişler. Dolayısıyla her sene birkaç defa "long weekend" oluyor. (Fırsat bulsalar mezarda adam çalıştıracak Amerikalılar'a pek yakıştıramadım. Yani bu sene Labor Day haftasonuna geldi, tatil yok gibi bi sendromu nasıl olur da yaşatmazlar Amerikan halkına. Gerçi bizdeki Şeker ve Kurban bayramı gibi uzun tatiller de Amerika'da yok. Oysa Türkiye'de öyle mi? Her sene denk gelmiyor tamam ama bi denk geldi mi de köşeyiz valla!)
Bu seneki ilk long weekend'imiz geçtiğimiz haftasonuydu. Pazartesi tatildi (Labor Day), cuma günü dersim yoktu, biz de düştük yollara Perşembe gecesinden, Boston'a gittik. Mega Bus'ın daha önce de bindiğimiz, çok çok çok ama çok erkenden alırsan biletlerini 1 (yazıyla bir) dolarese sattıgı otobüsüne bindik. Biz 1 dolar vermedik tabi, biz alana kadar bilet fiyatları artmıştı ama yine de cüzi birşey verdik. Ucuz otobüs diye kelle koltukta gidilen Metro vb. otobüs şirketlerinden sanılmasın. Kurallara riayet eden, hız sınırını aşmayan bir şirket kendisi. Amerika'da bir kaza yapmanın bedeli (ödenecek tazminatların yüksekliğinden) son derece ağır olduğu için kelle koltukta götürmeye cesaret edemiyorlar sizi. Bu sefer bindiğimiz otobüste ne problem vardı bilmiyorum ama zıplaya zıplaya gittik yolu. O zıplamalar esnasında hafif bir panik yaptım ama neyseki o gün okulum vardı ve yorulmuşum ve benden beklenilmeyecek bir performans gösterip bir taşıma aracında uyumuşum. Gecenin bir körü Boston'a vardık. Bizi bekleyen arkadaşlarımızı da uykusuz bıraktık. Herkesin uykusu vardı ama gecenin bi saatine kadar çeneler susmadı. Sonra hadi uyuyalım dendi, artık ne kadar yorulmuşsam, başımı yastığa koyduğum anı hatırlamıyorum.
Next Issue: Boston'da ilk gün neler yaptık? Nereyi gezdik? Hangi tura katıldık? New England'da ilk cadı nerede asılmış? Cheers dizisinin çekildiği bar nerede?
Bu seneki ilk long weekend'imiz geçtiğimiz haftasonuydu. Pazartesi tatildi (Labor Day), cuma günü dersim yoktu, biz de düştük yollara Perşembe gecesinden, Boston'a gittik. Mega Bus'ın daha önce de bindiğimiz, çok çok çok ama çok erkenden alırsan biletlerini 1 (yazıyla bir) dolarese sattıgı otobüsüne bindik. Biz 1 dolar vermedik tabi, biz alana kadar bilet fiyatları artmıştı ama yine de cüzi birşey verdik. Ucuz otobüs diye kelle koltukta gidilen Metro vb. otobüs şirketlerinden sanılmasın. Kurallara riayet eden, hız sınırını aşmayan bir şirket kendisi. Amerika'da bir kaza yapmanın bedeli (ödenecek tazminatların yüksekliğinden) son derece ağır olduğu için kelle koltukta götürmeye cesaret edemiyorlar sizi. Bu sefer bindiğimiz otobüste ne problem vardı bilmiyorum ama zıplaya zıplaya gittik yolu. O zıplamalar esnasında hafif bir panik yaptım ama neyseki o gün okulum vardı ve yorulmuşum ve benden beklenilmeyecek bir performans gösterip bir taşıma aracında uyumuşum. Gecenin bir körü Boston'a vardık. Bizi bekleyen arkadaşlarımızı da uykusuz bıraktık. Herkesin uykusu vardı ama gecenin bi saatine kadar çeneler susmadı. Sonra hadi uyuyalım dendi, artık ne kadar yorulmuşsam, başımı yastığa koyduğum anı hatırlamıyorum.
Next Issue: Boston'da ilk gün neler yaptık? Nereyi gezdik? Hangi tura katıldık? New England'da ilk cadı nerede asılmış? Cheers dizisinin çekildiği bar nerede?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder