29 Temmuz 2010

Bitirirken

İlk defa -kendime rağmen- yazabildiğim bir seyahat yazıları zincirinden sonra, ileride okumaktan, hatırlamaktan hoşlanacağımı düşündüğüm bir not yazmak istedim. Bu bloğun varoluş amacı aslen de bu. İleride dönüp baktığımda hatırlayacağım, tekrar okumaktan zevk alacağım notlar bırakmak. O zaman bunları düşünmüştün diye kendime hatırlatmak.

Florida seyahatinden çok keyif aldım ama hayatımın en güzel seyahatiydi demeyeceğim. Birlikte gittiğimiz her seyahat hep güzel oldu şimdiye kadar benim için. Bir haftalıklar da iki günlükler de... Bir de hemşiremle yaptığımız seyahatlerde çok eğlendim ben. Ya bavula sığmayan eşyalar yüzünden ya da satın almak istediği bir şeyi aldırmadığım için birbirimize girerdik genelde ama olsun. Şimdi üzerinden bunca zaman geçince o kavgaları hatırlamak bile güzel geliyor insana.

Ömrüm boyunca en çok özendiğim ve muhtemelen hep özeneceğim insanlar sırtlarına çantalarını, ellerine haritalarını alıp dünyayı gezmeye giden insanlar oldu. İnsanın bir yerlere gitmesi için paraya ihtiyacı var evet. Düşününce, herkes bir şeyler için biriktirmeye çalışıyor parasını. Bir şeyler tüketmek için. Hepimiz tüketerek yaşıyoruz bu bir gerçek. Kimi evindekilere yatırım yapıyor, kimi evlere yatırım yapıyor. Kimi de otobüs biletine, uçak koltuğuna, otel/hostel odalarına, yeni yerler keşfetmeye, yeni topraklar, kokular, tadlar bulmaya yatırıyor. İşte ben o son gruptan olan insanları seviyorum. Onları okumayı, onları dinlemeyi, onlarla tanışmayı seviyorum.

Mark Twain'in geçen gün karşıma çıkan sözüyle bitireyim en iyisi.

"Twenty years from now you will be more disappointed by the things you didn’t do than by the ones you did do. So throw off the bowlines, sail away from the safe harbor. Catch the trade winds in your sails. Explore. Dream. Discover."

Elimden geldiğince, hayat elverdiğince..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder