20 Ocak 2016

Arjantin'den Türkiye'ye Uzanan Bir Yol: Ölü Kızlar


"Kızların kemiklerini toplamak, bir araya getirmek, onlara ses vermek ve sonra da nereye gitmeleri gerekiyorsa oraya doğru özgürce koşmalarına izin vermek." (sf. 42)

Bu senenin ilk kitabı, 5Harfliler sayesinde haberdar olduğum Ölü Kızlar oldu. Selva Almada'nın kaleminden çıkma kitap, Arjantin'de 1980lerde işlenmiş ve katilleri yakalanmamış üç kadın cinayetini anlatıyor. Olayları aydınlatmak gibi bir derdi olmayan Almada, işlenen kadın cinayetlerini hatırlatmak ve yaşam hakkı elinden alınmış bu kadınlarla ilgili yerleşik toplumsal algıyı masaya yatırmak gibi bir amacın peşinden gidiyor. Üstelik mercek altına aldığı meseleler cinayetle de sınırlı değil. Erken yaşta evlendirilen, tecavüze uğrayan, kocasından şiddet gören pek çok kadının hikayeleri de geçiyor kitapta. Bazıları ismiyle, bazıları isimsiz bu kadınların yanı sıra kendi yaşam öyküsünden verdiği örneklerle kadına yönelik şiddetin rastlantısal bir durum değil, aksine toplumda son derece yaygın, isyan edilse bile kabullenilmiş bir gerçeklik olduğunu ortaya koyuyor. Almada "piyangonun" kendine vurmamış olmasının tamamen şans eseri olduğunu vurguluyor. Bu noktada aklımda bir takım sorular oluşmaya başlıyor. Şans(sızlık) elbette önemli bir faktör ama bu yaygın, neredeyse kanıksanmış şiddetin yapısal kurucuları nedir? Arjantin'in önce sömürgeciler, sonra da darbelerle örülmüş tarihi ile nasıl bir ilişki içindedir? Toplumdaki diğer şiddet türleriyle paralellik göstermekte midir? Kısacası büyük resim nasıldır ve siyaset bunun neresindedir? Almada'nın ölen kadınların yakınları ile yaptığı görüşmeler, medyumlardan yardım almaya çalıştığı seanslar ve okuduğu eski gazete küpürlerinden aktardıkları ile çizdiği tablo -her ne kadar verdiği örneklerle bizi şiddetin yaygınlığına ikna etse de- sebepler konusunda aydınlatmıyor. Erkeklik tartışmasına, erkekliğin şiddetle ilişkilendirilme süreçlerine değinmiyor. Bu eksikliklere rağmen kitabın pek çok güzel tarafı var. Öncelikle kadına yönelik şiddet konusunda Türkiye'nin benzersiz bir vaka olmadığını görmemizi sağlıyor. Üstelik, benzer olayların Katolik bir toplumda gerçekleşiyor olması merkeze İslam'ı oturtan açıklamaların yetersizliğini, olayları basite indirgeyen tutumunu gözler önüne seriyor. Böylece okuru toplumsal kuralların nasıl örüldüğüne, kadına ne tür roller biçildiğine, sınırların dışına çıkan kadınların nasıl cezalandırıldığına ve militer kültür ile şiddet biçimleri arasındaki ilişkiye dair karşılaştırmalı düşünmeye davet ediyor.

Ölü Kızlar - Selva Almada
Çeviren: İdil Dündar
Verita Kitap
148 sayfa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder