Pinuccia'nın Kitapları adlı blogun ev sahipliği yaptığı Yazar Ayları etkinliğine ilk defa bu ay katıldım. Katıldığıma da çok memnun oldum. Etkinlik sayesinde daha önce hiçbir kitabını okumadığım Nobel Edebiyat ödülü sahibi yazar Mario Vargas Llosa ile tanışma fırsatı buldum. Yazar Ayları'nda sistem şöyle işliyor. Önce oylama yapılarak ayın yazarı kim olacak o belirleniyor. Sonra da etkinliğe katılmaya karar verenler yazarın kitaplarından birini seçiyor. Kitap yerine yazarın seçilmesi okuyucuyu bir anlamda özgür kılıyor, kendi zevkine göre bir kitap okumasını sağlıyor.
Etkinliğe katılmaya karar verince ilk iş Llosa'nın kitaplarına hızlıca bir göz attım ve -cinayet romanlarına tutkun biri olarak- Palomino Molero'yu Kim Öldürdü isimli kitabında karar kıldım. 1950'lerin Peru'sunda geçen hikayede orduya yeni katılmış genç hava eri Palomino Molero vahşi bir şekilde öldürülmüş olarak bulunur. Cinayet soruşturmasını jandarma teğmeni Silva ile yardımcısı Lituma yönetmektedir. Ellerinde fazla bir ipucu bulunmayan Silva ile Lituma katilin peşinde koşarken sadece cinayetle değil, Peru'nun siyasi ve sosyo-kültürel yapısıyla da uğraşmak durumunda kalırlar.
Palomino Molore'yu Kim Öldürdü, soluk soluğa okunacak bir polisiye romanı değil. Okuyanı şaşkına çevirecek, ters köşeye yatıracak bir olay örgüsü yok. Yazarın derdi okuyucuyu şaşırtacak bir cinayet romanı kurgulamaktan ziyade, bir askerin öldürülmesi üzerinden Peru'daki asker-sivil-polis ilişkilerini, kurumların birbirleri üzerinde kurdukları tahakkümü, sınıf ayrımını, hatta bu ayrım ile örtüşen ırkçılığı didiklemek, cinayet romanının satır aralarında ülkede yaşanan eşitsizliklere dair kelam etmek. Üstelik kitapta bahsedilen kodamanların dokunulmazlığı, gerçek suçluların cezasız kalması durumu kendi coğrafyamıza da pek uzak değil. Yazarın anlatımı son derece akıcı. Okurken hiç sıkılmadım. Tek derdim kadın karakterler oldu. Kitaptaki iki kadın karakterin, ana erkek karakterlere göre zayıf yazıldığını düşünüyorum. Evet Dona Adriana derdinden kurtulmanın bir yolunu buluyor ama bulduğu yol beni biraz rahatsız etti. Tacizci bir erkekten kurtulmanın yolu onun ''erkekliğini'' küçük düşürmek mi? Kendinde her hakkı gören bir erkeği erkeklik üzerinden aşağılamak, ama o kendine hak gören ''erkekliği'' sorgulamamak kısmından pek hoşlanmadım. Yüzbaşının kızı da biraz baştan savma bir karakterdi. Dona Adriana kadar bile derinliği yoktu.
Uzun lafın kısası, Palomino Molero'yu Kim Öldürdü, Mario Vargas Llosa'nın uzun romanlarına el sürmeye cesaret edemeyen ama onunla tanışmak isteyenlere ideal bir başlangıç noktası.
Palomino Molero'yu Kim Öldürdü
Mario Vargas Llosa
Can Yayınları - 1991
Özgün Basım Tarihi: 1986
Yıldız Karnesi: ***1/2
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder